bak şöyle; şimdi sen eleman alsan, onun sigortası var, izni var, evrak işi var, iş güvencesi var, izni var, daha aklıma gelmeyen milyonlarca şey, yani var oğlu var. ve bu işi atıyorum bir milyon liraya mal edebiliyorsun.
ama bir ihale açıyorsun, diyorsun ki iş bu, kaça yaparsınız. adam da geliyor ben bu işi 990 bine yaparım diyor, böylece bir sürü külfetten kurtularak işi yaptırmış oluyorsun.
taşeronun bir de ideolojik yanı var. liberaller der ki; piyasa mekanizması her zaman daha iyidir, devlet bir işi doğru düzgün yaptıramaz, verimliliği düşük olur, boşa kaynak israfı olur. işte asıl sorun bu ideolojik değişme aslında. daha fazla piyasacı bir zihniyetle yönetilmekte olduğumuz için oluyor.
işin devlet kısmı bu. özel şirketlerin taşeronluk olayı da yukarıda saydığım şeylerle ilgili. devreye ölçek ekonomisi giriyor. sen bir iş yaptırmak istiyorsun ama bu sadece dönemsel, o işi yapabilecek kapasitede büyümek istemiyorsun, hop veriyorsun başkasına. bir de uzmanlaşma konusu, know-how denilen geyik falan var. işin içine yine verimlilik konusu giriyor. bir taşeron şirket belli bir işi yaptırmada uzmanlaşmışsa bunu o işi yaptıracak şirketten daha ucuza daha verimli halledebilir.
not: bir de outsource ile taşeron arasında biraz fark var. mesela taşeron'un ingilizcesi contractor.
0